23/09/2021
Ağustos ayı ortası itibarıyla hem sağlık bakanlığı hem de milli eğitim bakanlığından okulların açılması ile ilgili peş peşe açıklamalar ve resmi yazılar yayınlanmıştır. Fakat yine havada kalan açıklamalar ayrıntılara girilmeyen direktifler bulunmaktadır. Tüm Türkiye’de PCR testi zorunlu mu değil mi yoksa aşı gibi öneri şeklinde mi geldi? Bilinmemektedir. PCR testi konusunda iller arasında farklı uygulamalar olmaktadır.
Okullarımızda ise geçen eğitim öğretim yılı başlangıcında salgın hijyen önlem ve okulum temiz projesi adı altında yine eksikler olsa da bu dönem başlangıcında geçen dönemki gibi bir hazırlık ciddiyeti bulunmamaktadır.
Yaptığımız gözlemler ve incelemelerimiz dolayısıyla bu hafta sonuna kadar sınıfların tümünde dezenfektan sağlanıp maske ve mesafe önlemlerinin ayrıntısı ile konuşulup karara bağlanması konusunda ciddi zafiyetler görülmektedir.
Kurul toplantılarında öğretmenler ve idareciler arasında net bir görev paylaşımı yapılmamış alınacak önlemler maalesef çoğunlukla resmiyete dökülmemiştir. Halbuki istisnasız her okulda çalışmaların bitmiş olması ve ciddiyetin sağlanması gerekirdi.
Okulların açılması dönemi üstelik idareci atamalarına denk gelmiş bazı okullarımızda görevlendirme müdürler bulunmakta ve bu sebeple bir salgın politikası belirlemede yetersiz kalınmaktadır. Bu sebeple birçok okulumuzda hizmetli bulunmamakta müdür yardımcısı kadroları belirsiz şekildedir.
Fiziki şartlar olarak değerlendirildiğinde bazı okullarımızın tadilat problemi devam etmektedir. Okul aile birliği kapsamında okullarımızda ekonomik sıkıntılar üst seviyededir; örneğin bir okulumuzun hidroforları bozuk olduğu için okulumuzda sular kesiktir. İdareci atama dönemine denk geldiği için işler iyice işin içinden çıkılmaz hale gelmiştir.
Bu hafta sonu bölgemizde üyelerimize yaptığımız ankette iki doz aşılanma oranı %86 aşılama süreci devam eden %4 aşı olmayan öğretmenlerimizin oranı %8’dir. Haftada iki kere PCR testi uygulanmasını yanlış bulan öğretmenlerimizin oranı %20’dir. Çoğunun açıklaması ise yine tatmin edici bir bilgilendirme yapılmamasıdır. Öğretmenlerimizin %74’ü okullarda alınan önlemlerin yok hükmünde olduğunu düşünmektedir. Hazırlık aşamasında olunduğunu belirten öğretmenlerimizin oranı ise %15 sadece öğretmenlerimizin %7’si okullarının hazır olduğunu belirtmişler kalan öğretmenlerimiz fikir belirtmemişlerdir.
Öğretmenlerimiz okullardaki hijyen sorununu; maske, mesafe, dezenfektan eksikliği ve sınıfların kalabalık olması başlığında toplamışlardır. Özellikle geçtiğimiz yılki eğitim öğretim sürecinin en önemli değişkeni sınıf kalabalıklığıdır. Bu salgın vaka sayısı ve aşılanma oranı yetersizliği içinde 40 kişi bir sınıfta olacaktır. Üstelik ders süresi ve ders saati sayıları azaltılmamıştır.
Geçen sene bu döneme göre öğretmenlerimizin %30’u kendini kötü hissetmekte, geçen döneme kıyasla ne iyi ne kötü hissedenler %14 kendini gayet iyi hissedenler ise sadece %4’tür. Belirsiz eğitim öğretim süreci, birbiri ile uyumsuz kararlar ve iş yükü öğretmenlerimizi oldukça yıpratmıştır.
Salgın yönetimi ve takibi konusunda oldukça tecrübeli bir şube olarak önerilerimiz şunlardır:
-Acele bir şekilde aşılanma oranın düşüklüğü ve yeni varyantlar dolayısıyla sınıfların kalabalık olması eski sistemde ders saati ve okulda kalış süresi sorunu çözülmelidir.
-Öğretmenlere açık yönergelerin olduğu bir PCR testi yaptırma açıklaması yapılması gerekmektedir. Öğretmenlerin özlük hakları korunmalıdır.
-Aşılanma süreci ivedilikle hızlandırılmalıdır.
-Okullardaki yönetici eksikliği derhal giderilmeli ve okulların maddi ihtiyaçları ile maske, dezenfektan, sabun vb gereçler eksiksiz bir şekilde giderilmelidir.
-Okullarda velilerin PCR testi yaptırması ve aşılanma durumları okullar tarafından takip edilir ve yönlendirilir şekilde düzenleme yapılmalıdır. Sadece öğretmenlerin ve okul personelinin aşılanması veya teste tabii tutulmasının işe yarar bir tarafı yoktur. Çocuklar olası salgını evlerinden okula, okuldan da eve götürecektir.
Daha önce de tespitlerimizde haklı olduğumuz görüldüğü üzere tamamen kağıt üzerinde alınan önlemlerle dolu bir dönem başlangıç süreci yaşamaktayız. Geçen seneye oranla kafa karışıklıkları ve bilinmezliklerle dolu bir sürecin içinde kervan yolda düzülür mantığı ile bir eğitim öğretim dönemine başlıyoruz. Kaygılıyız.
Halkımızın ve eğitim emekçilerinin sağlığı birinci dereceden bizi ilgilendiren bir konudur. Anbean sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Üyelerimizin direkt salgın mesajları aşağıdaki gibidir. Herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
“Yetersiz, belirsiz, adaletsiz, plansız bir süreçteyiz.”
“Birbirini tutmayan, güven vermeyen, sürekli değişen uygulamalar. Böyle olduğu için de güven duygusu oluşmuyor maalesef.”
“Haftada iki PCR testinin sağlıklı işleme ya da işlememe konusunda kaygılıyım. Bulaş riskinde kişiler belirtmediği sürece belirlenmiyor. Okullarda temizlik personeli yeterli değil, sınıflar kalabalık.”
“40 kişilik sınıflarda maskeyle sekiz saat ders anlatmak olanaksız. Okullarda önlem alınmamış, dar sıkışık havasız sınıflar var. Tüm gün okuldayız nerde yemek yiyeceğiz maskemizi nerde çıkaracağız güvenip? Çok korkuyorum.”
“Öğretmenler, öğrenciler, veliler aşılanmadanı ve gerekli tedbirler alınmadan okulların açılmasını doğru bulmuyorum.”
“Sınıflar kalabalık, mesafenin korunması mümkün değil. Ayrıca bu koşullarda okullar açılabiliyordu madem niye bir buçuk yıl heba edildi. Her şey sözde yapılıyor. Uygulamada ciddi eksiklikler var.”
“Okullar mutlaka açık olmalı. Ancak havalar soğuduğunda pencereleri açtığımızda çocuklar üşüyorlar ve montla oturmak zorunda kalıyorlar. Yine de sık sık hastalanıyorlar ( Geçen yıl 1. Sınıf olduğum için yaşadık bu süreci) Sınıfları havalandırmanın yeterli olmayacağını düşünüyorum. Ayrıca küçük yaş gruplarında maske-mesafe-hijyen sağlanamıyor.”
“Aşılar ve PCR testleri virüsten korunmak adına elimizdeki tek silahtır. Kendimizi güvende hissetmek adına zaruri olduklarını ve bu konuda henüz aşı olmamış, PCR testi yaptırmayan vatandaşların etkili şekilde bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
“Aşılama için seferberlik ilan edilmeli. Herkesi ikna etmek için sağlıkçılar ve öğretmenler seferber edilmeli. Okulların açık kalması için tüm önlemler alınmalı. Çocuklarımızın eğitim hakkını savunmamız lazım. Sendikamız da bu konuda çaba göstermeli ve oluşan kamuoyuna destek vermeli.”
“Okulların kademeli olarak açılması gerekiyordu. PCR testi sadece çalışandan değil , veliden de istenmeli. Bütün yük ve sorumluluk öğretmende olmamalı. Okullarda covid-19 ile ilgili yetkili biri bulundurulmalı. Avrupa açıyor diyerek açmak nasıl bir düşünce ? Şartlarımız aynı mı ? Mevcut kalabalığı azaltmak İçin , ikili öğretim yapılabilir, ders sayısı ve saatleri azaltılabilir, atanamayan öğretmenler atanabilir.”
Saygıyla duyururuz